Bir Bulldog Sahibi Olmak

Irkın doğru ismi “Bulldog”dur. Önünde yada arkasında başka herhangi bir kelime yoktur. Irkın orjin ülkesi olan İngiltere hariç diğer ülkelerde, genel olarak “İngiliz Bulldog”, “British Bulldog” yada “Churchill Bulldog” olarak bilinmektedir.

Ortalama yaşam süreleri 8-10 yıl arasında değişmektedir. Bazılarının 14 yıla kadar yaşadığı görülmüştür fakat yaşlılık bazı sağlık sorunlarını da daha sıklıkla yaşamalarına neden olmuştur.

Bulldoglar ideal bir aile köpeğidir. Ev içerisinde olmayı, aileye yakın olmayı, ailenin bir parçası olmayı çok severler. Tam anlamıyla arkadaş canlısı köpeklerdir. Her aile köpeği gibi yürüyüşe çıkmayı severler, yağmurdan ve soğuktan hiç hoşlanmazlar, güneş ışığına bayılırlar, güneş ışığı vuran bir yer bulup uyumakta ustadırlar.

Bulldoglar özellikle de büyüme evrelerinde çok kaliteli bir diyete ihtiyaç duyarlar. Diyetleri çok dengeli ayarlanmalıdır. Obez olarak hayatlarını zorlaştıracak şekilde aşırı beslenmelerine kesinlikle izin verilmemelidir. Bir çok kaslı yapıdaki bulldog çevik ve fit köpeklerdir. Fakat, Bulldoglar için obezite kötü sağlık durumuna sahip olmalarında en büyük etkenlerdendir. Günde iki öğün idealdir. Ödüller eğitim amaçlı verilmelidir. Bir çok ırkta olduğu gibi, sıcak havalarda, sabah erken saatlerde ve akşam geç saatlerde havanın serinlediği zamanlarda yürüyüşe çıkarılmaları tavsiye edilir. Fakat buna rağmen Bulldogların serin yerlerden ziyade sıcak yerlerde daha iyi geliştikleri bir gerçektir. İngiltere haricinde, Amerika, Avustralya, Yunanistan ve İspanya gibi sıcak ülkelerde bulldog ırkı, bulldog kulüpleri ve yarışmaları oldukça popülerdir. Günlük bulldog bakımının olmazsa olmazları şu şekildedir:
*Tırnakların törpülenmesini sağlamak için, sert bir yüzeyde günlük kısa bir yürüyüş,
*Alkolsüz ıslak bir mendille yüz kıvrımlarının silinmesi ve eğer bu bölgelerde lekeler görülüyor ise bu bölgelere ince bir tabaka bir bebe kremi sürülmesi,
*Kuyruk altı kuru tutulmalı,
*Kuru burunların vazelin yada hindistan cevizi yağı ile daha siyah ve nemli olması sağlanabilir,
*Bir tarak ile günlük olarak tüyleri taranmalı,
*Haftalık olarak kulaklar herhangi bir enfeksiyona karşı kontrol edilir.
Eğer yarışmalara katılmıyorsanız, bulldog'u yıkamaya pek gerek yoktur. Bu, deri üzerindeki koruyucu yağların kaybolmasına neden olur. Yılda 3 kere banyo yaptırmak ve düzenli olarak günlük şekilde fırçalamak yeterli olacaktır. Sık şekilde yıkamak deri problemlerine neden olabilir. Malum olduğu üzere doğa kendi dengesini sağlamaktadır.

Günümüzde tüm evlerde merkezi ısınma olduğu düşünülürse, tüy dökümü tüm yıl boyunca olabilir. Bulldog'un tüyleri kısa ve serttir, bu nedenle kıyafetlerin üzerine yapışabilir.

7 aylığa kadar kısa yürüyüşler idealdir. Daha sonra köpek sahibine göre bu arttırılabilir. Topla oynamaya bayılırlar, bu şekilde de kendi kendilerine gerekli egzersizi yapabilirler.

Erkek köpekler ırkın karakterini gösterme konusunda oldukça etkileyicilerdir fakat, her ikisi de eşit derecede sevecen ve sağdıktır. Tabiki de, eğer bir dişi bulldogunuz varsa, her 6 ayda bir dönemine girdiği zamanlarda onunla daha bir ilgilenmelisiniz. Halı serili evlerde bu bir soruna neden olabilir fakat, özel pedler ve regl kilotları bu sorunu minimum derecede yaşamanıza katkıda bulunacaktır. Ya da kısırlaştırmayı düşünebilirsiniz ki, bu da tercihen 18 aylıktan sonra yapılmalıdır.

Genel olarak konuşmak gerekirse, bulldoglar çocuklarla çok iyi anlaşırlar. Fakat, genç bulldoglar heyecanlarından ve kilolarından dolayı çocuklar için çok uygun olmayabilir çünkü onları kolayca yere düşürebilirler ki, bu da çocukların yaralanmalarına neden olabilir. Fakat, bulldoglar ailelerine karşı aşırı korumacı ve sevgi doludurlar. Birçok yerde bulldoglar ve çocukların beraber çekilmiş resimlerini görebilirsiniz. Hangi ırk olursa olsun, hiçbir koşulda bir çocuğu bir köpek ile asla yanlız bırakmayın!

Bir çok bulldog, evde başka bir hayvan olsa dahi çok rahat bir şekilde aileye katılır. Eğer başka bir kedi yada köpeğiniz varsa, yavru iken ev içerisindeki hiyerarşide yerini alması için onlarla tanıştırılması önerilir. Köpekler sahiplerine çok bağlı olduklarından yaşlı bir köpeğin daha sonradan aile içerisine katılması her zaman tahmin edildiği kadar kolay olmayabilir.

Bulldoglar genel olarak çok havlayan köpekler değillerdir. Konuşma, inleme ve homurtu şeklinde bir çok ses çıkarabilirler ve hatta homurtuları diğer köpekler tarafından yanlış anlaşılabilir ama çok sesli köpekler değillerdir.

Su içtikleri yada karşılarında birşeyler yediğiniz zamanlar haricinde Bulldoglar genel olarak kuru bir ağza sahiptirler.

Kesinlikle HAYIR!!! Bulldogun kuyrukları devamlı olarak sorulan bir sorudur. Kuyruklar düz olabilir ama genellikle yuvarlak kıvrımlı şekildedir. Bu da kuyruğa kesilmiş görüntüsü verir. Üreticiler düz kuyruklu bulldoglar üretebilmek için çok büyük çabalar harcamaktadır fakat genetik maalesef ki o kadar da basit değildir. İdealinde, tüm bulldogların hareketli bir kuyruğa sahip olması istenir ve kuyruk üreticilerin sürekli olarak başarmaya çalıştıkları bir şeydir.

Genel olarak düşünülen zeki olmadıklarıdır. Bulldogların alışkanlıkları olan köpekler olduklarını söyleyebiliriz. Eğer bir şey bir kaç kez yapılmışsa, o artık bir kuraldır. Genellikle değişiklikten nefret ederler! Bazı ülkelerde bulldoglar itaat için eğitilirler ve hizmet köpeği olarak görev yapan bir çok bulldogu internette görebilirsiniz. Hatta bazı internet sitelerinde de kayak yapmayı bilen bulldoglar görebilirsiniz. Tabi bu da, yürüyemeyen, nefes alamayan, koşamayan bir ırk olarak bilinen bulldoglar için hiç de fena sayılmaz.

Bulldoglar boğa dövüşleri, ayı dövüşleri ve köpek dövüşlerinde kullanılan köpeklerin soyundan gelmektedir. Bu köpekler günümüz arkadaş köpeklerini isteyeceği özelliklere sahip değildirler. Bu barbar yaklaşımlar 1835 yılında kaldırıldığında [Bu köpeklerin gerçek bulldoglar olduğunu söyleyen bazı resimler de vardır.], bugün bizim bildiğimiz bulldoglar zeki üretimlerle bugünkü hallerini almışlardır.

Sadece iyi huylu olanlar üretim için seçilmiştir. 1860'larda bu köpeklerin görünüşleri günümüz bulldoglara oldukça benzemektedir. Kritikler, bulldog'un son yüzyılda şekil değiştirdiğini iddia etmektedir fakat bazı kanıtlar bunun doğru olmadığını, bunu kanıtlayan 1800'lü yılların ortalarına ait bir çok resmin olduğu görülmektedir. [The Bulldog A Monograph, Edgar Farman]

Sağlık sorunları anlamında bilinenin aksine bu ırk aslında köpek hastalıklarından muzdarip değillerdir.

Tabiki de çiftleşebilirler.  Değerli bir ırk olduklarından, herhangi bir olumsuzluğa yada kazaya mahal vermemek adına üreticiler çiftleşme esnasında tutmayı tercih ederler.

Birçok bulldog normal doğum yapabilir ve bir çoğu da yapar. Fakat, uyuşukluk ve ya az sayıda yavru olduğunda bir veterinerin yardımına ihtiyaç duyulabilir. Bazı üreticiler, herhangi bir doğum problemi ile karşılaşmamak için günümüz bilgili ve yetenekli veterinerlerine ve modern ameliyat tekniklerine güvenmeyi tercih ediyorlar ve yavruların sezeryan ile doğmalarını istiyorlar. Eğer daha önce herhangi başka bir ırktan yavru üretmiş iseniz, bu tecrübeniz sizin normal doğum için yardım isteyip istemeyeceğinize kolayca karar vermenizi sağlayacaktır. İlk üretim deneyiminizde, bir bulldogun normal doğumunu yardım almadan yapmanız tavsiye edilmez. Kesinlikle tecrübeli bir veterinerden yardım talep etmenizi öneririz.

           
NOT: Bulldog Breed Council sitesinden tercüme edilmiştir.

İngiliz Bulldog Irk Derneği. All rights reserved. Web Design by I.S.